BÖBREK HASTASIMISINIZ


Yapılan araştırmalara göre ülkemizde her 100 kişiden 2' si böbrek hastası. Kronik böbrek yetersizliği ile böbrek taşı hastaları ise listenin başında yer alıyor

Yetersiz ve dengesiz beslenme, hareketsizlik, az su içme böbrek hastalıklarının nedenlerinden birkaçı. Bademcik, orta kulak iltihabı, diş çürüğü ve yumurtalık iltihaplarının iyi tedavi edilmemesi de bu hastalıklara zemin hazırlıyor.
Nedenlerinden, belirtilerine ve beslenme şekillerine kadar böbrek hastalıklarını Ürolog Dr. Ali Osman Paşa anlatıyor:
İster taş, ister kist, ister tümör, isterse kronik böbrek yetersizliği olsun, her türlü böbrek hastalığında, yıllık periyodik kontrollerin önemi büyüktür. Yılda bir kez kan ve idrar tahlili yapılarak, sonuçlarına göre, gerektiğinde tedaviye geçildiğinde, böbreklerde gerekyapısal, gerekse işlevsel bozuklukların oluşması da engellenmiş olur.

Böbrek hastalıkları dahili ve cerrahi diye iki grupta toplanıyor. Nefrit gibi dahili böbrek hastalıkları ilaçla tedavi edilebiliyor. Ama zamanında ve iyi tedavi edilmediğinde ileride kronik böbrek yetersizliği ortaya çıkıyor. Cerrahi böbrek hastalıkları arasında da taş, tümör, kist ve bazı yapısal bozukluklar yer alıyor.

Taş Oluşumunda Kalıtımın Rolü Var

Ülkemizde böbrek taşı görülme sıklığı oldukça fazladır. Bunda beslenme bozukluğunun, kalıtımın ve ülkemizin coğrafi özelliklerinin rolü büyüktür. Sıcak kuşakta yer aldığımızdan fazla su içmemiz gerekir. Bu olmadığında da taş oluşumu hızlanır. Proteinden yetersiz beslenme de taş oluşumunu çabuklaştıran faktörler arasında yer alır. Ülkemizde özellikle Siirt, Diyarbakır, Urfa ve Mardin yöresinde böbrek taşına daha çok rastlanır. Çünkü buradakiler yeterli protein almazlar.

Hareketsizlik de böbrek taşı oluşumunda rol oynar. Dahili böbrek hastalıkları genelde çocukluk çağında geçirilen bazı enfeksiyonların zamanında ve yeterli tedavi edilmemesinden kaynaklanır. Bunlar; bademcik,orta kulak iltihabı,diş çürüğü ve cilt enfeksiyonlarıdır. Genç kızlardaki yumurtalık iltihapları da zamanında iyi tedavi edilmediğinde, böbreklerin çalışmasını olumsuz yönde etkiler.

Taşın Belirtileri

Böbrek taşı şikayetlerinde kişi uzun süre beklemeden doktora gitmek zorunda kalıyor. Çünkü bulantıyla birlikte, belinin bir tarafından, omurganın yanından başlayarak aynı taraftan kasığına doğru uzanan şiddetli ağrıya dayanamıyor. Bu durumda idrarda kanama da oluyor. Ama dahili böbrek hastalıklarının belirtileri yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Sabahları yataktan kalkıldığında göz kapaklarında şişlik olması ve zaman içinde yayılması, idrarın renginin pembemtrak olması, bulantı ve iştahsızlık yanında kişinin renginin sararması, böbrek hastalıklarının belirtileridir. Özellikle de göz kapaklarındaki şişlik durumu bir hafta sürüyorsa, kişinin hemen doktora gitmesi, kan ile idrar tahlili yaptırması gerekir. Ayrıca diyabet ve yüksek tansiyon hastaları da düzenli ilaçlarını kullanıp diyetlerini yapmadıkları takdirde, böbrek yetersizliği ile karşı karşıya kalabilirler. Sigara ve alkol tüketiminin de böbrek hastalıklarında olumsuz etkisi vardır.

Kronik böbrek hastalarında idrara yeterli çıkmama şikayeti de oluyor. Bu durumda vücudun çeşitli yerlerinde, özellikle de bacaklarda, belde, parmaklarda şişme oluyor. Zaman içinde idrar miktarı çok azaldığından şişmeler ve rahatsızlıklar da artıyor. Kişinin yaşaması için diyalize bağlanması gerekiyor. Diyalize giren erişkin hastaların yüzde 60'ını diyabetliler oluşturuyor.

Hastalığın kronik hale gelmeden önlenmesi kişinin elindedir. Uzun süre devam eden göz kapağı şişliği, isteksizlik, halsizlik, işine karşı soğukluk, kendini iyi hissetmeme hali, iştahsızlık, mide bulantısı, renginde solgunluk, günlük idrar miktarının azalması, kronik böbrek yetmezliğine doğru gidişin seyridir. Bu süreç hastaya göre 1-3 yıl arasındadır. Yani hastalığın seyri çok yavaştır.

Erken Teşhis Önemli

İlk şikayetlerde doktora gidilip tedavi olunsa; böbreklerin çalışmaması söz konusu olmaz. Yılda bir kez yapılacak kan ve idrar tahlili, hastayı bu durumlara getirmez. Tabii diyabetli ve tansiyon hastalarının bu tahlilleri yılda 2 kez yaptırması gerekir. İdrarda albümin çıkması, kanama olması,böbrek yetersizliğine doğru gidişin işaretleridir. Zaman içinde kanda üre, kreatin ve bazı elektrolitler birikir. Bunlar ise kalp durmasına, ani ölümlere yol açabilir. Bu nedenle artık kişinin yaşaması için diyalize bağlanması gerekir.
Ülkemizde kronik böbrek yetersizliği şikayeti olan 10 bin kişi diyalizle yaşamını sürdürüyor. Diyalize bağlanmadan yaşamını sürdüren 6 bin de kronik böbrek hastası var. Ama bunlar her an diyalize ihtiyaç duyabilirler.

Böbrek Taşına Göre Beslenme

Böbrek hastalarının dengeli ve yeterli beslenmesi gerekiyor. Böbreğinde taş bulunanların ise bu taşın cinsine göre bazı gıdaları kısıtlamaları şart. Tabii bunun için taşın cinsi, yapısı laboratuarda test ediliyor.

Toplumumuzda böbrek taşlarının önemli bir kısmını oksalat taşı oluşturuyor. Böbreğinde oksalat taşı olanlara ıspanağı,çileği, çikolatayı ve kuruyemişleri az yemelerini öneriyoruz. Çünkü bu gıdalar taş oluşumunu hızlandırıyor. Ürik asit taşı olanlardan işkembe, yürek gibi sakatatları ve kuruyemişleri az tüketmelerini istiyoruz. Bazı taş hastalarında da çok süt içmemelerini, beyaz peynirini çok yememelerini söylüyoruz. Ama bütün taş hastalarından günde en az 2 litre su içmeleri istiyoruz.

Aşırı Protein Tüketimi Yasak

Kronik böbrek hastalarının beslenmelerini ise diyalize bağlandıkları merkezlerdeki diyetisyenler tesbit ediyor. Genelde aşırı protein tüketmemeleri isteniyor. Ama diğer besin gruplarını dengeli bir şekilde almaları gerekiyor. Bu amaçla da her hasta için diyetisyen ayrı bir beslenme reçetesi yazıyor.

Reçetede gıdaların değişim listeleri de bulunuyor. Bu değişim listeleri, böbrek hastaların günlük yemeklerini düzenlemede önemli rol oynuyor. Böylece her hasta sadece tarif edilen yemekleri yemek zorunda kalmıyor, zevkine ve ihtiyacına göre değişik yemek listeleri hazırlanabiliyor. Bu listeler düzenlenirken, belirli bir besin yerine, aynı türden ve ona eşdeğer miktarda besin elemanlarını içeren bir başka yiyecek, listeden seçiliyor. Böylece alınan protein, yağ, karbonhidrat gibi besin elemanları aynı kaldığı halde, değişik yemekler yeme olanağı oluyor.

Ancak yemek listelerindeki çorbalar, mide öz sularını harekete geçirip iştah açtıkları için ilk sırada yer alıyor. Bu nedenle böbrek hastalarının çorbalarına et suyu veya et suyu tabletleri koymamaları gerekiyor. Çünkü et suyu,

01 Mart 2011 - Okunma Sayısı : 3524