DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM;

Ülkemizde artarak devam eden terör olayları ve sınırımızın hemen dışında Suriye’de devam eden iç savaşın etkilerinden korunabilmek adına her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz günlerde 15 Temmuz gecesi yakın tarihimizin en korkunç darbe girişimlerinden birine tanıklık yaptık.

Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecek olan bu darbe girişimiyle; yıllardır devletin her kademesine sızan bir terör örgütünün savaş uçakları, helikopter ve tanklarla kendi halkını katlettiğine, Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Sarayını ve birçok devlet binasını bombalayarak halkın iradesini yok saymaya çalıştığını hep birlikte izledik.

Yaşanan bu vahşete karşın Halk, Parlamentoya, Seçilmiş Hükümete ve Demokratik Sisteme canı pahasına sahip çıkmış ve bu darbe girişimini engellenmesinin baş mimarı olmuştur.

Bu vesile ile Milli İradeye sahip çıkan ve bu amaç uğruna canını veren 241 Demokrasi Şehidimize bir kez daha Allah’tan Rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor ve bu kalkışmayı gerçekleştiren vatan hainlerini lanetliyoruz.

Darbe karşıtlığı etrafında sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, meslek örgütleri ve toplumun tüm kesimleri arasında oluşan toplumsal mutabakat, toplumsal kutuplaşmayı ortadan kaldırmak için önemli bir fırsat sunmaktadır ve bu fırsat iyi değerlendirilmelidir. Eczacı Örgütleri olarak tıpkı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Atatürk’ün bizlere emanet ettiği parlamenter demokrasinin, Cumhuriyetin ve halkın iradesinin yanında, darbelerin karşısında olmaya devam edeceğiz.

Darbe girişimi sonrası dönemde terör saldırıları ve bombalı eylemler yeniden hortladı. Diyarbakır, Mardin, Van, Elazığ, Bitlis, Gaziantep...  Sadece 40 günde altı saldırı oldu. Yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, maalesef bunların büyük kısmı ise henüz çocuktu. Terör belası uzun yıllardır ülkemizden hiç eksilmedi. Fakat son zamanlarda sivil halka yönelik yapılan saldırıların, toplumu cepheleştirmeyi hedeflediği ortadadır. Bizim ise acilen toplumsal barışa, birlik ve bütünlüğe ihtiyacımız var. Ancak o zaman üzerimizde terör kartını oynayan dış güçlerin ve üst akılların oyunu bozulur. Geçmişte yapılmış hatalardan dersler çıkararak barış ve huzur ortamını bir an önce tesis etmek, hain darbe girişimi sırasında halkın demokrasiye sahip çıkarak gösterdiği büyük irade ve birliktelik karşısında iktidar yada muhalefet tüm partilerin ve devleti yöneten bütün kadroların boynunun borcudur.

Bizler bugünün Türkiye’sinde yaşadığımız tüm sorunlara ve sıkıntılara rağmen; mesleki ve örgütsel alanda da üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek zorundayız. TEB yapısı içinde Mersin eczacı odası olarak her zaman üretken ve adil bir oda olarak temsil görevimizi yerine getirdik. Örgütümüzün eczacılığın geleceğini belirleyecek kadar güçlü olması, eczacı tabanının sesini duyup, sorunlarına çözümler üretmesi ve odalarına karşı eşit mesafede olması için yıllarca doğru muhalefet görevini yerine getirdik. Fakat hiçbir zamanda sorumluluk almaktan da geri durmadık. TEB genel kurullarında aday olduk, listeler çıkarttık. Bazen adaylarımız listeleri delerek görev aldı ve sorumluluklarını yerine getirdi. 

Geçtiğimiz genel kurulda TEB seçimlerinde aktif rol alacağımızı dile getirmiştik. Dönemin başında bu konuya yönelik üç aylık yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Tüm seçim süreci boyunca sekreterya görevini üstlenerek belirleyici olduk. Sayısız toplantı ve ikna turlarının yapıldığı bu dönem gerçekten çok yoğun geçti. Ve sonuçta bizim destek verdiğimiz yapı seçimi kazandı. Bugün merkez heyetinde bir üyemiz ilimizi temsil ediyor. Bu anlamda önümüzdeki süreçte hepimizin sorumluluğu artık daha fazla olacak.

Aralık başında yapılan TEB seçimlerinin hemen ardından uzun süredir güncellemesi yapılamamış ve geçerlilik süresi sona ermekte olan SGK protokolü öncelikle üç aylık bir ek protokol ile uzatıldı. Yeni heyetin aktif çalışması ile eczacı adına çok önemli kazanımlarla yeni bir protokol imzalandı. Bu durum merkez heyetinin bu dönem daha aktif ve verimli çalışacağının en önemli işareti olmuştur.

Yine bu dönem TEB merkez heyetinin imzasını taşıyan bir diğer önemli kazanım ise stok affı oldu. Örgütün uzun yıllardır üzerinde çalıştığı fakat bir sonuca ulaşamadığı, kürsülerde ve eczacı toplantılarında üzerine en çok konuşulan sorun olan stok affı konusu 19 Ağustos tarihinde yayınlanan torba yasaya giren eczacılara özel bir madde ile yasalaştı. Fiili stok ile kayıtlı stok arasındaki farklar artık sadece eczacıya özel olarak %4 lük bir KDV ödenmek sureti ile giderilmiş olacak.

Bu kazanımlar bizler için yeterli midir, tabi ki hayır. Önümüzdeki dönemde mücadele etmemiz ve yol almamız gereken daha pek çok konu var. Meslek hakkı bunların başında geliyor. Meslek hakkı üzerine yapılacak çalışmalar; daralan eczane ekonomilerine nefes aldıracak, eczacıların sağlık alanında vazgeçilmez olduğunun altını kalın harflerle çizecektir. Bu konuda geliştirilen smart (akıllı) eczane projesinin eğitici eczacı eğitimine oda yönetim kurulumuzdan dört üyemiz katıldı. Bölgemizde proje kapsamına giren eczacı sayısını artırmak için gerekli eğitimler kısa sürede yapılacak. Bu güne kadar el yordamı ve mevcut bilgilerimizle yapmaya çalıştığımız danışman eczacılık hizmeti bilgi alt yapısı kuvvetlendirilecek ve bazı basit testlerle ölçümlenen sonuçlar raporlanacak. Zincir eczane tehdidine karşı bu çalışmalar ile elimiz çok daha kuvvetli bir hale gelecek.

Önümüzdeki dönem TEB, odalar ve eczacılar olarak topyekûn mücadele etmemiz gereken önemli bir diğer sorun ise Alternatif geri ödeme sistemi olacaktır. İlaç eczacılık sisteminden dağıtım kanalları ve eczaneler devre dışı bırakılarak SGK’nın bazı pahalı ilaçları firmalardan direk olarak temin etmesi ve bunları hastaneler aracılığı ile hastalara ulaştırmaya çalışması gibi aykırı bir durum ile karşı karşıyayız. Çıkarılan genelge yönetmelik ve kararnameler ile şimdilik kapsamda sadece hepatit c tedavisinde kullanılan ilaçlar olsada kurumun alanı genişletmek yönündeki hevesi açıkça gözlenebiliyor. Kurum bu modelle eski SSK eczaneleri modelini yeniden hayata geçirmeye çalışıyor. Sadece bazı illerde ve bazı hastanelerde bulundurulan ilaçlar ile hastanın ilaca ulaşımı engelleniyor. Kurumun ilaç firmaları ile ilaç temini için gizli anlaşmalar yapması ve alınan ıskonto oranının gizli tutulması soru işaretlerini doğuruyor ve sektörel şeffaflık ilkesine aykırı bir durum teşkil ediyor. Uygulamanın iptali için örgütümüzce gerekli davalar açıldı. Fakat daha yapmamız gereken çok fazla mücadele ve lobi çalışması var. Bu zorlu mücadelede eczacı tabanının katkısı büyük önem arz ediyor.

İlaç ve eczacılık alanı tüm dünyada büyük bir dönüşüm içerisinde. Bu dönüşümler gerçekleşirken seyirci kalmamak, süreci eczacının lehine çevirmek için meslek örgütümüzün ve odalarımızın çok daha hazırlıklı ve etkin olması gerekiyor. Bu nedenle genel kurulumuzun hemen ardından yapılacak olan OTC çalıştayının çok önemli olduğunun farkındayız. Bu konuda bizim dışımızda çeşitli firmalar, dernekler ve kurumlar tarafından yürütülen çalışmalar var. Bu güne kadar dünya örneklerinde OTC kapsamına alınan ve reçetesiz satışı yapılan ilaçların eczane dışına çıkmış olmasının getirdiği endişe ile sadece karşı çıkılan bu konuda yeniden düşünmenin zamanı gelmiştir. Konunun bizim dışımızda ve gerekli müdahalemiz olmadan sonuçlanmasının daha büyük zararlar vereceği açıktır. Dünya örnekleri incelendiğinde OTC kapsamına alınan ilaçların yine pek çok ülkede eczacı danışmanlığında ve eczaneden verildiği görülmektedir. Bu anlamda biz eczacılara ve halkımızın ilaç kullanım alışkanlıklarına uygun yeni ve bize özel bir model oluşturmak üzere gerekli hazırlıkları yapmamız gerekiyor.

Mersin Eczacı Odası olarak yukarıda bahsedilen tüm konuların yanı sıra bölgesel pek çok çalışmayı da bu dönem hayata geçirdik. Bu önemli projelerden ilki eczanelerimizde kullandığımız hassas terazilerin muayenesi ile ilgili oldu. Gerçekten çok zorlu bir mücadele ile yetkili muayene istasyonu olmayı başardık. Bu yetkiyi alan Türkiye’nin ilk ve hala tek eczacı odası durumundayız. Şubat ayı sonuna kadar bize başvuru yapan 236 eczanemizin hassas terazi muayenesine başladık ve yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Yapılacak denetimlerde eczanelerimizin ceza almasını önlemek çalışmayı yaparken temel hedefimiz olmuştur.

Eczanelerden Atık ilaç toplama kampanyası ise bu dönem gerçekleştirilen bir diğer önemli çalışmadır. Yönetmelikte var olan zorlayıcı hükümlere rağmen proje hayata geçirilmiş ve 147 Eczanemizden 3346 Kg miadı geçmiş ilaç toplanarak doğaya zarar vermeyecek şekilde imhası sağlanmıştır.

Önceki genel kurulda kararı alınan E bilgi ekranlarının kurulumu ile ilgili bu dönem önemli yol katledildi. Bu gün 316 eczanemizde 632 ekranla sistem hizmet veriyor. Kurulumlar ilçelerimizde dahil olmak üzere devam ediyor. Eczane içinde bulunan ekranlardan halkımıza yönelik bilgilendirmeler, kamu spotları ve eczane imajını güçlendiren görsel resim ve reklamlar yayınlanırken dış ekranlarda mesai sonunda nöbetçi eczaneler tarif adresleri ve ulaşım haritaları ile merkezi olarak halkımıza sunuluyor. Ayrıca iş birliği yapan tüm hastanelere de sistemin kurulumu odamız tarafında ücretsiz olarak yapılıyor. Sistemin daha verimli kullanılması, varsa yaşanan olası aksiliklerin giderilmesi için fiili ve sistem üzerinden takip yapılıyor ve üyelerimizden gelen geri bildirimlerle harmanlanarak hazırlanan rapor ilgili firmaya iletiliyor. Eczacılık alanında üretken ve gelişime açık eczacılardan oluşan ilimizde projenin ivedilikle tamamlanması içim tüm üyelerimizin konuya hassasiyet göstermesini ve katkı vermesini bekliyoruz.

Mersin Eczacı Odası pek çok alanda ilkleri hayata geçirmiş bir odadır. Bu anlamda eczacı odaları arasında bir ilk olacak olan Dijital arşivleme metodunu hayata geçirmek üzere ön araştırma ve hazırlık çalışmalarını başlattık. Bu projenin tamamlanması ile bir milyona yaklaşan fiili arşivimiz doğru yöntemlerle tasnif edilecek ve tamamı dijital ortamda saklanacak. Bu sayede kurumsallaşma adına çok önemli bir eksiği tamamlamış olacağız.

Bunların dışında Mersin Eczacı Odası olarak eczacılık mesleğinin prestijini yükselten, halk sağlığının korunmasına ve halkımızın ilaç ve sağlık alanında doğru bilgilendirilmesine yönelik önemli çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda ülkemizde yine ilk kez odamızca düzenlenen eczacılarla sohbet gününün bu yıl beşincisini gerçekleştirdik. 75 eczacımız gün boyu Forum alış veriş merkezinde haklımızın sorularını yanıtladı, bilgilendirmeler yaptı ve anket çalışması gerçekleştirdi. Ayrıca yine 14 Mayıs haftası içinde il bazında şehrin önemli kavşaklarında billboardlarda eczane ve eczacı algısını yükseltmeye yönelik afiş çalışmalarımız yayınlandı.

Mersin Eczacı Odası olarak gücümüzü öncelikle geçmişten bu güne odamızın tüm kadrolarında görev alan yöneticilerimizden, aktif ve üretken üyelerimizden, katılımcı yönetsel anlayışımızdan, komisyon ve temsilcilerimizden ve genç, dinamik kadrolarımızdan alıyoruz. Bu güçle önümüzdeki dönemde de üretmeye ve şevk ile çalışmaya devam edeceğiz. Genel kurulumuzun mesleğimize hayırlı olmasını diliyor saygılar sunuyorum.   

28 Eylül 2016 - Okunma Sayısı : 2605