SICAK GÜNDEMLERLE YENİYIL
Bu günlerde mesleğimiz ile ilgili son derece vahim gelişmeler yaşanmaktadır. Hepimiz bu gelişmeleri doğru okumak ve değerlendirmek zorundayız. İlaç eczacılık alanında siyasi iktidarın ne yapmak istediğini anlamak için medyum olmaya gerek yok, bu noktada tehlikeli olan sağlık otoritesinin projeleri açıkça ortada dururken biz eczacıların örgütsel savrulmalar yaşamasıdır. Bu durum kabul edilebilir hatalar değildir ama sıklıkla yaşanmaktadır. Tüm dünyada eczacılık yükselme trendi içindeyken Ülkemizde yaşananları sadece sağlıkta dönüşüm programını suçlayarak açıklamak ne kadar mümkündür. Doğruyu bulabilmek ve çözüm için gereken özgüveni kazanabilmek için öncelikle sürecin sorumluları kendi yaptıkları yanlışların öz eleştirisini vermek zorundadır.
Daha bir yıl öncesinde 4 Aralık sürecinde TEB?in tavrı ile bugünkü süreçte sergilenen tavır taban tabana zıttır. İki olay arasındaki tek ve vahim benzerlik ise Merkez Heyetimizin almış olduğu radikal kararlarla ilgili eczacı tabanının, örgüt yöneticilerinin, hatta Merkez Heyeti üyelerinin bir kısmının karar sürecine dâhil edilmemesidir. O gün alınan kararı veren Heyetin ve onun bugünkü devamının önümüzdeki süreci nasıl yöneteceklerini düşünmek beni endişelendiriyor.
Yılın son günlerinde geçici karekodlu ürünlerle ilgili yaşanan kaotik süreç açıkça gösteriyor ki; İTS, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında, bir güç göstergesi haline dönüşmüştür. Daha iki gün önce, global bütçe garabetine rağmen, hedeflerini tutturamayan SGK?nın, metazori olarak KKİ artırımı yapması, ortalama her eczanede % 7 ile 9 oranında stok zararı oluşturmuşken, kurumun tek taraflı böyle bir uygulamayı alelacele başlatması üzerine tuz biber olmuştur. G2D?li ürünleri 2020 yılı sonuna kadar geçerli kılan Sağlık Bakanlığı genelgesi yok sayılmış, hasta ve eczacının mağduriyeti önemsenmemiştir. Ayrıca bu durum SGK?nın özerk ve kurumsal kimliğini oluşturamadığının ve Bakanın vesayeti altında yönetildiğinin net bir göstergesidir. Maalesef bu tespit sadece SGK için değil, aynı zamanda TEB için de geçerlidir.
Kurumsallaşamamış bu iki yapının gündeminde, iki yıldır ertelenen sözleşme görüşmeleri var. Eczacı nefesini tutmuş olacakları izliyor. Geçici karekodlu ürünler konusunda yaşananlar, sözleşme sürecinin zorlu geçeceğinin belirtisidir. Belki de bu durum sözleşme dönemine ilişkin gizli bir gözdağıdır. Yoksa SGK?nın piyasada milyonlarca kutu ürün varken, hasta ve eczacının mağdur olacağı ortada iken, G2D?lerle ilgili bu uygulamaya geçmesinin nedeni nasıl açıklanabilir. Oysa olması gereken bu iki kurumun birlikte Ülkenin sağlık hizmetlerinde pek çok ortak proje üretmesidir. Uygun ekonomik giderlerle daha sağlıklı hizmet üretmenin yollarını bulmaktır. Modern ülkelerde bu sinerji ile sağlanan başarılı proje örneklerine sıklıkla rastlanmaktadır.
Mevcut sözleşmenin güncel uygulamalar ve alınan yargı kararları sonucu kadük olmuş pek çok maddesi nedeni ile bir an önce güncellenmesi gerekmektedir. Yeni sözleşmenin SGK?nın ve TEB?in makul şartlarda uzlaşmaları ile imzalanması genel beklentimizdir. Kurumun TEB?i devre dışı bırakıp tek başına eczacı ile sözleşmeyi yapma arzusu ve sözleşme bedeli üzerindeki baskısının masumane olmadığı tüm eczacılar tarafından bilinmektedir.
Bu talepler eczacının örgütlü yapısını ve ekonomik gücünü zafiyete uğratmaya yöneliktir. Bu düşüncelerden sıyrılarak masaya oturulmaz ise uzlaşı sağlamak kolay olmayacaktır. Birlik ise iyi bir protokol imzalamak isteğindedir. Bunun için masaya rasyonel taleplerle gidilmelidir. Eczacının bugün içinde bulunduğu ekonomik çıkmazlar ve sorunlar için, imzalanacak protokolden çok daha üst düzey çözümler gerekmektedir. Bunun için SUT?ta tanımlanmış ?birinci basamak sağlık sunucusu? ifadesinin yasalarda yer almasının sağlanması, Eczacılık meslek standartlarının belirlenmesi ve eczacının hızla eğitim ve dönüşüm sürecine çekilerek hak ettiği meslek hakkına kavuşması gerekmektedir.
Eczacı gereksiz kavgalar istemiyor. Aldığı uzun ve zorlu bir eğitimin ardından, ilacın gerçek sahibi olarak; bir yandan kaliteli sağlık hizmeti sunmaya çalışırken diğer yandan ekonomik olarak dengede kalmaya çalışıyor. Eczacı sağlık hizmet sunumunu yapabilmek için her anlamda huzur istiyor. Sıkıntılar ve acılarla dolu bir yılı bitirip, yeni bir yıla girdiğimiz bu günlerde, her şeye, hatta SGK?ya rağmen geleceğe umutla bakabilmeyi diliyorum.
Saygılarımla?