TEB'NE AÇIK MEKTUP

 

 

                                                                                     Tarih: 15.12.2010

                                                                                       Sayı  : 17.dön-4534

 

                                                                                                           

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ?NE

                                                                 ANKARA

 

         Son günlerde eczacılık ve eczacılar ile ilgili özellikle eczacıların örgütlülüğü ve ekonomik durumunu etkileyecek çok ciddi gelişmeler yaşanmaktadır. Bu süreç yaşanırken siz değerli TEB merkez heyetimizin konuyu fazlaca içe kapanık yönetmesi, üyelere ve hatta eczacı odası yöneticilerine dahi yeterli bilgilendirme yapmaması anlaşılabilir bir tutum değildir. 

         Daha bir yıl öncesinde 4 Aralık sürecinde TEB?in tavrı ile bugünkü süreçte sergilenen tavır taban tabana zıttır. İki olay arasındaki tek ve vahim benzerlik ise merkez heyetimizin almış olduğu radikal kararlarla ilgili eczacı tabanının, örgüt yöneticilerinin, hatta merkez heyeti üyelerinin bir kısmının karar sürecine dâhil edilmemesidir. Bu tutum yönetim kurulunuzun onbir kişiden oluşmasının değerini, örgütsel yönetim biçimini ve önemli konularda başkanlar danışma kurulu yapılmasının faydalarını yok sayan bir bakışın sonucudur.

         Kamu Kurum Iskonto oranlarında yapılan artış ile eczacının zararının karşılanması için İTS üzerinden stok bildirimi yapılması gerektiği tarafınızca ifade edilmektedir. Bu yöntemin doğru veya yanlış olup olmadığı tartışılabilir fakat stok bildirimi konusunda gösterdiğiniz ani tavır değişikliğini algılamakta zorlanmaktayız. Bu durumda bazı sorulara acilen cevap vermenizi bekliyoruz;

-         Stok düzeltme hakkı verilmeden, meslek hakkı konusunda henüz bir ilerleme sağlanmadan,  bu güne kadar karşı olduğunuz İTS üzerinden mal alış ve stok bildirimi konusundaki görüşleriniz neden değişmiştir?

-         Konu hakkında neredeyse 15 gündür çeşitli duyumlar var iken ve yaptığınız çeşitli görüşmelerle durumdan haberdar olduğunuz ortada iken, örgütün bileşenlerini karar sürecine dâhil etmemenizin nedeni nedir?

-          Fiyatı düşen ürünlerin İTS sistemi üzerinden bildirimi sonucunda eczacı zararının telafi edileceği konusunda ne tür bir garanti aldınız? 10.12.2010 tarihli yazınızda geçiş sürecinin 15 gün olması yönünde söz almış olmanıza rağmen yayınlanan ilk tebliğde geçiş süreci yine 5 gün olarak çıkmıştır. Bunu bile sağlayamamışken, firmaların eczane stok zararını karşılamalarını sağlayacak henüz yayınlanmamış bir kararname ile  Sağlık Bakanlığının sözlü garantisi nasıl kabul edilebilir? 

 

-         İlaç takip sistemi iki ileri bir geri çalışırken, bu güne kadar mal girişi ve stok bildirimi yapmamış olan eczacının birkaç günlük kısa sürede stok bildirimi yapabilmesi ne kadar mümkün olacaktır?  Eczacının henüz üçte birlik bölümü bile aktif olarak Tebeos kullanmazken TEB?nin konuyu Tebeos üzerinden tariflemesi pratiğe ne kadar fayda sağlamaktadır?

-         Bu uygulamada karekodu olmayan ve İTS sistemine girilemeyen soğuk zincir, yeşil-kırmızı reçeteli ilaçlar vb. ürünlerle ilgili nasıl bir çözüm üretilecektir?

         Benzeri soruları daha da artırmak mümkün. Sözleşme yenilemek için görüşmelerin yapıldığı bu dönemde, merkez heyetinin katılımcılıktan uzak yönetsel anlayışı bizleri, telafisi imkansız kayıplarla karşı karşıya bırakabilir. Kamu Kurum Iskontosundaki %9,5?lik artış eczacıyı gelecekte bekleyen tehlikeli adımlardan biridir. Günden güne artan eczacı sayısı ile daralan ilaç pazarında ayakta kalmak her gün daha da zorlaşmaktadır. Sağlık otoritesinin firmaların eczacıya verdiği ıskontoların tümünü kendine alma çabası yapılan gizli protokoller ile de gün yüzüne çıkmıştır. Bu durum mesleğimizi bizler açısından bitirmek ve kendi akıllarındaki eczacılığı yürürlüğe koymaktan başka bir şey değildir. Tüm bu tehlikelerin ortada olduğu süreçte TEB?nin örgütsel bütünlükten ayrı hareket etme lüksü bulunmamaktadır.

         Sonuç olarak; bu güne kadarki taleplerimizden 6197?yi sürüncemede bırakan, meslek hakkı talebimize karşılık vermeyen, sözleşme görüşmelerinde kabul edilemez şartlar öne süren, tek tek eczacı ile sözleşme yapmak isteyen ve sözleşme ücretini sorun haline getirerek TEB?in örgütlü gücünü zayıflatmak isteyen sağlık otoritesinin garantörlüğünü güvence kabul ederek eczacının stok bildirimine yönlendiren merkez heyetinizin yaşanacakların tüm sorumluluğunu üstlenmiş olduğunuzu bir kez daha hatırlatır,

          Gereğini bilgilerinize sunarız.

                                                                         YÖNETİM  KURULU  ADINA

                                                                                Ecz. Hüseyin ŞİMŞEK

                                                                                             Başkan

 

 

Bilgi İçin

Bölge Eczacı Odaları

 

 

01 Mart 2011 - Okunma Sayısı : 2009