YAYIMLANAN TEBLİĞLER VE KARARNAME SONRASINDAKİ SÜREÇ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

          Hükümetin, aylardır üzerinde çalıştığı ve özellikle sağlık harcamalarında önemli tasarruflar yapılmasını planladığı ?Orta Vadeli Programı? çerçevesinde alınacak tedbirlerin ilaç ve eczacılık alanı üzerinde yaratacağı etkilerle ilgili endişelerimiz ve karşı çıkışlarımız çeşitli tarihlerde yapılan açıklamaların ve basın toplantıları ile kamuoyuyla paylaşılmıştır. Ayrıca, konuya ilişkin, Bakanlıklar, Kurumlar ve Genel Müdürlükler nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuştur.

            Özellikle, ilaç sanayi ile ekonomi yönetimi ve ilgili Bakanlıklar arasında yapılan global bütçe görüşmelerinin başladığı Haziran ayından bu yana, tespitlerimiz sektörün tüm tarafları ile paylaşılmıştır. Üyelerimizin, hükümet tarafından uygulanması planlanan sağlıkta tasarruf tedbirleri nedeniyle uğrayacakları ekonomik sarsıntıdan korunması için, sadece yüzdesel ticari karlılığa bağlı olmayan, ilaç ve eczacılık hizmetinin sunumundaki emeğimizin karşılığını da tanımlayan yeni bir sisteme geçişin gerekliliği dile getirilmiş ve meslek hakkı uygulamasına ilişkin talebimiz iletilmiştir.

            Ancak, tüm bu görüşmeler rağmen, 18 Eylül 2009 tarih, 27353 sayılı Resmi Gazete'de;

- Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ (Sıra No: 12)(Maliye Bakanlığı?ndan),

- 2008 Yılı Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sosyal Güvenlik Kurumu?ndan)

- Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı yayınlanmış ve yapılan bu değişikliklerle;

a) Birinci basamak sağlık hizmetlerine 2 TL katılım payı getirilmiş,
b) Hekim ve diş hekimi muayenesi nedeniyle uygulanacak katılım payı tutarları; 01/10/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeniden düzenlenmiş,
c) Kamu kurum ıskontolarında ve ilaç fiyatlarının belirlenmesi ile ilgili esaslarda yeni düzenlemeler yapılmış,
e) İlaç fiyat değişiklikleri zorlaştırılmıştır.

Bunun üzerine, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, olağanüstü toplanarak yaptığı değerlendirmeler sonucunda, Kararnamenin eczaneler üzerinde yaratacağı olumsuz etkiyi ortadan kaldırmak ve özellikle düşük cirolu eczaneler açısından ortaya çıkabilecek yıkıcı etkilerin önüne geçebilmek adına konunun ilgili Bakanlara aktarılmasına, bu gelişmelerin gündem edileceği acil bir başkanlar danışma kurulu toplantısı düzenlenmesine ve ilaç sanayi, ecza depoları ve ecza kooperatifleri ile toplantı yapılarak konunun hızlı bir şekilde değerlendirilmesine, ayrıca yapılan değişikliklerle ilgili hukuki zeminde mücadele başlatılmasına karar vermiştir.

Merkez Heyetimiz, Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısının çok ivedi olarak gerçekleştirilmesini kararlaştırmış olmakla birlikte, Oda Başkanlarımız ile yapılan görüşmeler sonrasında, Ramazan Bayramı tatilinin hemen ardından; 26-27 Eylül 2009 tarihlerinde 24 eczacı odamızın Seçimli Olağan Genel Kurulunun yapılacak olması ve bayram tatili sonrasındaki günlerde tüm Türkiye?den Ankara?ya ulaşımla ilgili güçlükler ve zaman kısıtlılığı göz önüne alınarak, bilgilendirme ve ortak tavır geliştirme konusundaki görüş alış-verişi telefon ve e-posta üzerinden sağlanmış olup konuya ilişkin TEB Merkez Heyetinin ve 51 eczacı odası başkanının imzasını taşıyan bildiri 16.09.2009 tarihinde yayınlanmış ve basın yayın organlarında geniş yer bulmuştur.

Merkez Heyetimizin aldığı karar doğrultusunda, Sağlık Bakanı, Maliye Bakanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı?ndan randevu talebinde bulunuldu. Maliye Bakanının, Sayın Başbakan ile beraber gerçekleştirdiği ABD ziyareti nedeniyle randevu talebimiz henüz cevaplanmamıştır.

Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ ile; İlaç Fiyatlarında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Karar?ın Bakanlar Kurulu?nda imzaya açıldığının öğrenilmesinden hemen sonra  17.09.2009 tarihinde İstanbul?da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer ile 24.09.2009 tarihinde Ankara?da birer görüşme gerçekleştirilmiştir.

Her iki Bakana da, Kararname değişikliğinin eczaneler üzerindeki olumsuz etkileri ve ortaya çıkaracağı sıkıntılar aktarılmıştır. Ayrıca, 21 Aralık Mitinginde dile getirmiş olduğumuz muayene katılım paylarının tahsildarlığına olan itirazımıza rağmen yeni düzenleme ile muayene katılım paylarının yükseltilmesi, Ocak 2009 Protokolü hükümlerine aykırı olarak, özel sağlık kurumlarındaki muayene katılım paylarının 3 TL?lik kısmının serbest eczanelerden karşılanması hükmünün getirilmesi ve kurumdan gelir ve aylık alanların tamamına ait muayene katılım paylarının maaştan kesilen kısmı dışında bir kısmının da eczanelerden tahsil edilmesi yönündeki yeni düzenlemeler ile ilgili karşı çıkışlarımız ifade edilmiştir.

Ayrıca, Tebliğde, 5510 Sayılı Kanunun 69-c maddesine aykırı bir düzenleme yapılarak aile hekimliği muayeneleri için de muayene katılım payı zorunluluğu getirildiği, bunun bir kanun maddesinin Tebliğle değiştirilemeyeceği gibi temel bir hukuki hatayı barındırdığı, ayrıca iki tarafın mutabakatı ile üç yıllığına bağıtlanan sözleşmenin tek taraflı olarak değiştirilmesi ve yine sözleşmede belirtildiği üzere sözleşme imzalandığı tarihte geçerli olan SUT hükümlerinin değiştirilmesi anlamına geldiği bildirilmiş ve önceki Danıştay kararı hatırlatılmıştır.

Bunların dışında, her iki Bakana da, Türk Eczacıları Birliği tarafından uzun süredir üzerinde çalışılan ve daha önce de aktarılan meslek hakkı konusundaki taleplerimiz yinelenmiş, meslek hakkı raporumuz takdim edilmiştir.

Yine, Merkez Heyetimizin aldığı karar doğrultusunda, 24.09.2009 tarihinde, ilaç sanayi, ecza depoları ve ecza kooperatiflerinin yöneticilerinin katılımıyla Ankara?da bir toplantı gerçekleştirilmiş ve bu toplantıda yapılan değerlendirmeler, varılan görüş birliği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer ile yapılan toplantıda dile getirilerek görüşmede, tüm tarafların üzerinde anlaşmaya vardığı, özellikle eczaneler üzerinde olumsuz etki yaratmayacak ve sağlık harcamalarında tasarruf tedbirleri kapsamında alınacak önlemlerin bedelini eczacıya ödettirmeyecek bir yöntem üzerinde mutabakat aranması önerilmiştir.

Görüşme sonucunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer tarafından, yayınlanan Tebliğ ve Kararnameler nedeniyle ortaya çıkabilecek olası sıkıntıları yaşatmayacak, Türk Eczacıları Birliğinin dolayısıyla eczacıların desteğini almış, ilaç sanayi ve ecza depoları ile kooperatifleri tarafından da kabul edilen bir yöntem geliştirilmesinde Birliğimiz tarafından üstlenilecek rolün son derece anlamlı ve önemli olduğu belirtilerek, Haziran ayından bu yana ilaç sanayi ile yapılan 9 toplantıdaki mutabakatsızlık sonucu ortaya çıkan Tebliğ ve Kararnamelerin sağlık alanında tetikleyeceği kaosun önüne geçilebilmesi için Birliğimiz tarafından getirilecek önerilerin değerlendirileceği bildirilmiştir.

Birliğimiz tarafından, önümüzdeki hafta, konunun tüm tarafları ile bir dizi görüşme gerçekleştirilecek,
ardından yapılacak başkanlar danışma kurulu toplantısında bu temaslar sonucunda gelinen nokta ve alınması gereken kararlar değerlendirilecektir.

26-27 Eylül 2009 tarihlerinde 24 eczacı odamızın Seçimli Olağan Genel Kurulunu yapacağı göz önüne alındığında, Genel Kurul sonuçlarının ardından Yönetim Kurulu görevine gelenlerin mazbatalarını alması ve yapacakları görev dağılımının ardından, başkanlar danışma kurulu tarihinin Odalarımızla paylaşılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Bu anlamda, bu hafta sonu seçimini yapacak odalarımızın yeni seçilecek Yönetim Kurullarının, seçim sonuçlarının askı süresi biter bitmez, mazbatalarını almaları ve ilk toplantılarını ivedi olarak gerçekleştirerek, yapılacak görev dağılımının Birliğimize bildirilmesi, önümüzdeki süreç göz önüne alındığında son derece önemlidir.

Türk Eczacıları Birliği olarak, Yasamızın bize verdiği, üyelerimizin maddi ve manevi hak ve menfaatlerini korumak ve bunları halkın ve Devletin menfaati ile en iyi şekilde telife çalışmak noktasındaki görev ve sorumluluğumuzun bilinci ve 24.000 üyemiz ve 51 eczacı odamızın desteğiyle, taleplerimiz doğrultusunda düzenleme yapılması için sürdürdüğümüz mücadele kararlılıkla devam edecektir.