İlaç Takip Sistemi Başlıyor


 Ülke olarak zor dönemlerden geçiyoruz. Toplumun bütün değer yargıları üzerinde alabildiğine yoğun bir tartışma ve kavga süreci yaşıyoruz. Siyasi arenanın bütün tarafları kendilerinin daha demokratik olduğunu kavga ve yumrukla ispata çalışırken, hayata geçirilen toplumsal mutabakattan uzak tek taraflı yeni uygulamalar ile demokrasi ve uzlaşıdan biraz daha uzaklaşıyoruz. Hayatın neredeyse her alanında yaşanan tartışmalara bağlı olarak toplumsal algı zayıflıyor. Bu nedenle çoğu göz önünde yaşandığı halde, herkesin farklı yorumladığı oyunlar ardı ardına sahneleniyor. Hukuk, Adalet, Siyaset vb. temel kavramlar kontrolsüzce tartışmaya açılıyor, Sağlık, Güvenlik ve Eğitim gibi anayasal haklara bakış açısı neoliberal bir çizgiye doğru kayıyor.

 

Sağlık alanında yaşananları da ülkemizin genel durumundan ayrı tutma şansımız yok maalesef. Kervan yolda dizilir mantığı ile yapılan işlerde bazı dönemlerde ilaç sanayi, bazı dönemlerde hastalar sıkıntılar yaşamış fakat genel olarak altyapısı hazırlanmadan geçilen her değişiklik eczacılarımızı zarar olarak yansımıştır. İlaç Takip Sistemi (İTS)  ile ilgili çalışmalarda bunlardan sadece bir tanesidir.

 

Sağlık Bakanlığının 2005 yılından beri üzerinde çalıştığı, yapılan çok sayıdaki erteleme nedeni ile yılan hikâyesine dönen İlaç Takip Sistemi eczaneler için 16 Mayısta hayata geçiyor. Tekrar bir erteleme gelmezse 16 Mayıs itibarı ile eczanelerimizde kare barkotlu ilaçlar için sistem onayı alınarak hastalarımıza sağlık hizmet sunumu yapmaya çalışacağız.

 

Sağlık Bakanlığı uzunca bir süredir sisteme geçiş üzerine çalışmalar yapıyor. İlaç Takip Sistemleri hakkında Dünya çapındaki denemeler henüz çok yetersiz, bu nedenle Türkiye?de hayata geçecek olan sisteme yoğun bir uluslararası ilgi var. Sistemin ne getirip ne götüreceğini şimdiden kestirmek, şu an için çok imkânlı değil ama hiç değilse geçişin sancısız olması, sağlık sisteminin temel ilkesi olan sürekliliğin zarar görmemesi, öncelikli amaç olmalıdır.

 

Sisteme ilişkin son erteleme ile eczaneler için İTS?ne veri girişi bir süreliğine ötelenmişti fakat buna karşılık eczane raflarında bulunan karekodu olmayan yaklaşık olarak 100?150 milyon kutu ilaç için geçerlilik süresi 7 ay geri çekilerek 01.06.2010 olarak ilan edildi. Burada çok tehlikeli bir durum söz konusu; 15 günlük sürede bu ürünlerin tüketilmesi için yeterli bir zaman değildir. Bu nedenle eczane giriş işleminin başlangıç tarihi olan 16 Mayıs?tan sonra piyasadaki karekodsuz ürünler tükenene kadar veya miatları dolana kadar kurum tarafından ödemesinin yapılması sağlanmalıdır.

 

İTS ile ilgili kamu, eczacıya rağmen değil, eczacılarla beraber sistemi yürütmek üzere bazı sorumlulukları üstlenmelidir.  Bu sorumluluklar ile ilgili konulara kısa kısa bakacak olursak;

 

 

Bu arada Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü ?İTS?ye geçiş sürecinde uyulacak hususlar? başlıklı bir yazı yayınlamıştır. Yazıda belirtilmesine rağmen ecza depolarındaki tüm ürünlerin 01 Mayıs 2010 tarihine kadar ilaç firmaları tarafından geçici 2D barkod ile karekodlu hale getirilmesi doğal olarak sağlanamamış ve eczacılarda sağlık hizmet sunumunu devam ettirebilmek adına depolardan karekodu olmayan ürünleri almaya devam etmiştir. Özellikle geçiş döneminde eczacıların dikkat etmesi gereken en önemli husus; karekodu olmayan ürünleri sadece reçete miktarı kadar temin etmek, rafta bulundurma amaçlı almamaya özen göstermektir.

 

İTS?ye geçişte eczacılarımıza dikkat etmesi gereken hususlar var mutlaka, bunları kısaca sıralarsak;

 

Sonuç olarak biz eczacılar ilaç takip sistemine nedensiz bir karşı duruş içerisinde değiliz İTS?nin yeterince denenmemiş, yeterli pilot uygulama yapılmamış bir sistem olması ve sistemin yetersiz çalışması halinde hastaya ilaç sunumunda kesintiler yaşanmasından endişeliyiz. Sistemin eczanelerimize ekstra iş yükü, ekstra maliyet getireceği de herkesçe bilinen bir başka gerçek.  Pek çok sorunla beraber gelen İlaç Takip sistemine eczacının tepki göstermesi son derece normaldir. Olması gereken; -bu güne kadar gerçekleşmemiş olsa da- kamunun çalışmaları sırasında, bu hassasiyetleri göz ününde tutmasıdır. Belki bu sayede her yeni uygulama ile mağdur olan eczacının İTS sürecinden en az zararla çıkması sağlanabilir.